Anonim Şirketlerde Avukat Bulundurma Zorunluluğu

“Nezaket insana para kazandırmaz ama her şeyi satın alır.”

MONTAIGNE

Anonim Şirketlerde Avukat Bulundurma Zorunluluğu

 Avukatlık Kanunu’na göre; “Türk Ticaret Kanununun 272’nci maddesinde ön görülen esas sermaye miktarının beş katı veya daha fazla esas sermayesi bulunan anonim şirketler ile üye sayısı yüz veya daha fazla olan yapı kooperatifleri sözleşmeli bir avukat bulundurmak zorundadır.”

Bu sebeple  esas sermaye miktarı 250.000 TL ve üzerinde olan anonim şirketler sözleşmeli bir avukat bulundurmak zorundadır.

Bu yükümlülüğe aykırı davranan şirketlere Cumhuriyet savcısı tarafından sözleşmeli avukat tayin etmedikleri her ay için, sanayi sektöründe çalışan on altı yaşından büyük işçiler için suç tarihinde yürürlükte bulunan, asgarî ücretin iki aylık brüt tutarı kadar idarî para cezası verilecektir.

Bu zorunluluk; kuruluş esas sermayesi 250.000 TL ve üzeri olan anonim şirketlerin  tüzel kişilik kazanması yani tescili ile birlikte ya da sermayesi sermaye artırımı sonrasında 250.000 TL ve üzerine çıkan anonim şirketlerde, sermaye artırımına ilişkin genel kurulunun tescil ettirildiği anda doğar.

Bu sebeple, esas sermayesi 250.000 TL ve üzeri olan anonim şirketlerin bu yükümlülüklerini yerine getirmeleri gerekmektedir. Yerine getirilmediği takdirde 2017 yılı için yerine getirilmeyen her ay başına 3.555,00 TL ceza kesilmesi gündemdedir.

“Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2009/8930 Esas, 2011/8519 Karar sayılı ilamı”

Çalışma süresi içerisinde işçiye kıdem ve ihbar tazminatı ödenmiş olan dönemlerin tasfiye edildiği kabul edilmeli; ancak çalışma dönemi içinde sadece kıdem tazminatı ödenmiş ise bu miktarlar ve işlemiş faizleri toplam kıdem tazminatından düşülmelidir.

“Pabucu dama atılmak”

Osmanlı döneminde esnaf ve sanatkarların bağlı bulunduğu teşkilat, ticaretin yanında sosyal hayatı da düzene sokuyordu.

Kusurlu malın, malzemeden çalmanın ve kalitesiz işin önüne geçmek için de ilginç bir önlem alınmıştı. Bir ayakkabı aldınız veya tamir ettirdiniz diyelim. Ama kusurlu çıktı. Böyle durumlarda heyet şikayeti ve sanatkarı dinliyor. Eğer şikayet eden gerçekten haklıysa, o ayakkabıların bedeli şikayetçiye ödeniyordu.

Ayakkabılar da ibret-i alem olsun diye ayakkabıyı imal edenin çatısına atılıyordu. Gelen geçen de buna bakıp kimin iyi, kimin kötü ayakkabı tamir ettiğini biliyordu.

Böylece pabuçları dama atılan ayakkabıcı maddi kazançtan da oluyor ve gerçekten pabucu dama atılmış oluyordu.