İş Davalarında Zorunlu Arabuluculuk

“İnsan, evrende gövdesi kadar değil, yüreği kadar yer kaplar.”

Yaşar Kemal

İş Davalarında Zorunlu Arabuluculuk

Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İş Mahkemeleri Kanunu’na göre bazı davalarda arabulucuya başvuru dava şartı kabul edilerek zorunlu hale getirilmiştir.

Peki bu davalar neler?

Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan;

  • İşçi veya işveren alacağı ve tazminatı talebiyle açılan davalar
  • İşe iade talebiyle açılan davalardır.

Davacı bu davalarda öncelikle arabulucuya başvurmalı, anlaşılamaması durumunda; anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış örneği dava dilekçesine eklenmek zorundadır.

Davacı bu tutanağı dilekçede sunmazsa mahkeme bir haftalık kesin süre verecek, bu süre içinde de tutanak sunulmazsa dava, dava şartı yokluğundan usulen reddedilecektir. Arabulucuya başvuru zorunlu olmakla birlikte arabulucuda uzlaşmak zorunlu değildir, tarafların dava hakkı saklıdır.

Arabulucu yapılan başvuruyu üç hafta içinde sonuçlandırmalıdır, sonuçlandırmadığı takdirde tek sefere mahsus olmak üzere bu süreyi bir hafta uzatabilir.

Arabuluculukta ücretler nasıl karşılanacaktır?

Arabulucuya başvuru neticesinde uzlaşılmışsa; Arabuluculuk Ücret Tarifesinin İkinci Kısmına göre aksi kararlaştırılmadığı takdirde ücret taraflara eşit olarak paylaştırılacaktır.

Arabulucuya başvurulmuş ve anlaşılamamışsa iki saatlik görüşme süresinin ücreti Hazine tarafından, fazlası ise aksi kararlaştırılmamışsa Tarifenin Birinci Kısmına göre taraflarca eşit olarak karşılanacaktır.

Taraflardan biri geçerli bir sebep göstermeksizin görüşmelere katılmaz ve bu yüzden arabuluculuk faaliyeti sona ererse katılmayan taraf kısmen veya tamamen haklı çıksa bile arabuluculuk ücreti katılmayan tarafa yüklenir.

Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır.

İş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile bunlarla ilgili tespit, itiraz ve rücu davaları hakkında arabuluculuk dava şartı olarak kabul edilmemektedir.

HAFTANIN KARARI

12 HUKUK DAİRESİ 2015/25149 E.  , 2016/5209 K.

Her ne kadar, çekin ibraz tarihi itibariyle görüntüsünün …’nden sorularak ve çek sureti istenerek Ciro Silsilesi incelenmiş ve takip alacaklısı …’ın ibrazdan önce Ciro silsilesinde yer almadığı belirlenmiş ise de; dar yetkili icra mahkemesinde, Ciro silsilesinin bankadan sorulmak suretiyle tartışılma ve değerlendirilme olanağı bulunmamaktadır. Takip tarihi itibariyle takibe konulan çekin Ciro silsilesinin yeterli ve geçerli kabul edilmesi ve düzgün Ciro silsilesine yer alan alacaklının yetkili hamil olduğunun kabulü gerekir.
O halde, mahkemece istemin reddine ve takibin devamına karar verilmesi gerekirken, kabulü yönünde hüküm tesis edilmesi isabetsizdir.

HAFTANIN DEYİMİ

‘Ye Kürküm Ye’

Zamanında Nasrettin Hoca’yı bir düğüne davet etmişler. Nasrettin Hoca üzerini değiştirmeden gitmiş düğüne. Düğün meclisi epeyce kalabalıkmış. Herkes birden sofraya alınamayacağı için parça parça çağrılmış davetliler. Birinci sofra kurulmuş kalkmış, ikinci sofra kurulmuş kalkmış, üçüncü sofra derken, hoca bakmış kendini çağıran yok. Kalkmış evine git­miş. Günlük giysilerini çıkarıp gösterişli samur kürkünü giyip geri dönmüş düğüne.

Hoca daha kapıdan girmiş ki, gözler üzerine düşmüş. “Aman hocam sofraya buyur” “Aman  hocam buraya buyur” diyerek herkes hocaya iltifat etmeye başlamış. Hoca, sofraya oturunca çorbanın suyuna kürkünün bir ucunu batırmış. “Ye kürküm ye, bu ziyafet bana değil sana” demiş.