AYIPLI İFA

“ Ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya da yoldan çekil.“

KONFUÇYUS

Satın Alınan Ayıplı Ürünler Hakkında Dikkat Edilmesi Gerekenler

Tacir olarak aldığınız malın ayıplı çıkması halinde doğacak mağduriyetinizi birkaç adımda önleyebilirsiniz.Öncelikle yapmanız gereken aldığınız malı muayene ederek kanunda belirlenen süreler içerisinde satıcıya ‘’ ayıp ihbarında ‘’ bulunmanız gerekmektedir.

Peki; ayıp ihbarında bulunulabilmesi için belirlenen süreler nelerdir?

  • Teslim sırasında açıkça belli olan ayıp ise, ayıbın 2 gün içinde satıcıya yazılı olarak bildirilmesi gerekmektedir. Açıkça belli olan ayıp, özenli bir incelemeye gerek kalmadan ayıbının herkes tarafından görülebilmesidir.
  • Açık ayıp dışında; malı teslim alan tacirin 8 gün içinde malı inceleme veya incelettirmekle yükümlü olduğu düzenlenmiştir. 8 gün içerisinde yapılacak bu incelemede malın ayıbının olup olmadığı tespit edilmelidir. Ayıbın tespiti halinde yine bu 8 günlük süre içerisinde ayıbın satıcıya bildirilmesi gerekmektedir.
  • Malın kullanımı esnasında ortaya çıkan gizli ayıp türlerinde ise ayıbın ortaya çıktığı an itibariyle satıcıya bildirilmelidir.

Malın ayıplı çıkması halinde ayıp ihbarında bulunduğunuzda sahip olduğunuz seçimlik haklarınız;

  • Sözleşmeden dönme,
  • Ayıp oranında bedel indirimi,
  • Ücretsiz onarım,
  • Ayıpsız misli ile değişimdir.

Herhangi bir uyuşmazlık halinde hak kaybına uğramamak adına, ayıp ihbarının noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılması gerekmektedir. Zira; sayılı haller dışında yapılan ayıp ihbarlarının ispatı mümkün olmayacağından seçimlik haklar kullanılamayacaktır.

Haftanın Yargıtay Kararı

YARGITA 5. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2014/1939

Karar Numarası: 2014/16633

Karar Tarihi: 10.06.2014

sayılı kararında da “3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca, başkasına ait taşınmaz üzerinde kalan yapıların bedelleri, ilgili parsel sahiplerince yapı sahibine ödenmedikçe ve aralarında başka bir anlaşma temin edilmedikçe veya şüyuu giderilmedikçe bu yapıların eski sahipleri tarafından kullanılmasına devam olunur. … Bu itibarla davacı/karşı davalı tarafından yetiştirilen ağaçların bu hukuki düzenlemeler uyarınca ve davalı/karşı davacı açısından sebepsiz zenginleşmeye neden olacağı nazara alınarak bedeline hükmedilmeden ağaçlardan istifadesine engel olunamaz.”

Haftanın Deyimi

“Atı Alan Üsküdar’ı Geçti”

Bolu Bey’ine başkaldıran, çoğunlukla ünlü halk şairi ile karıştıran eşkıya Köroğlu, bir gün atını çaldırmış. Köroğlu, değerli ve akıllı bir hayvan olan atını aramak için diyar diyar dolaştıktan sonra, İstanbul’da satılık hayvanlar arasında kendi atını bulmuş. O’nu tanımayan satıcıya müşteri gibi görünmüş. Önce şöyle bir binip deneyeceğini, sonra satın alacağını söyleyerek ata atlamış, hayvan da bir binip deneyeceğini, sonra satın alacağını söyleyerek ata atlamış, hayvan da sahibini tanıdığından, atı mahmuzlamasıyla şimşek gibi fırlayıp kaybolmuş. Kıyıya varınca da sala fazla para verip Üsküdar’a çektirmiş. Öfkesinden küplere binip izlemeye yeltenen at cambazına, kalabalıktan biri seslenmiş: Beyhude çabalama atı alan Üsküdar’ı geçti. O adam Köroğlunun kendisi idi.